Nisa Suresi 43. Ayet, Sarhoşluk ve Nesh

Nisa Suresi 43. Ayet, Sarhoşluk ve Nesh

Alıntıdır:

“İmam Kurtubi hazretleri bu bahiste şöyle der;

“Neshi delilleriyle birlikte bilmeye her ilim adamı mecburdur. Neshi yalnız beyinsiz ve cahiller reddeder. Kur’an’da ki hüküm ayetlerinden her hangi bir hükmün alınması ve helal ve haramın bilinmesi ancak neshi bilmek ile mümkündür. Bunu bilmeyenler, İslam âlimlerinin ittifakı ile neshin Kur’an’da var olduğu bilgisinden mahrumdurlar”
Kur’an’da neshin olduğu Bakara suresi 106. ayette şöyle ifade edilmektedir:
“Biz nesh ettiğimiz veya unutturduğumuz bir ayetin yerine ondan daha hayırlısını veya benzerini getiririz.”
Yine Nahl suresi 101. ayette şöyle buyrulmuştur:
“Biz bir ayeti diğer bir ayetin yerine getirdiğimiz vakit ki, Allah neyi indireceğini çok iyi bilendir, dediler ki, sen ancak bir iftiracısın. Hayır! Onların pek çoğu bilmezler”
Neshin hikmetleri nelerdir?
 
Neshin birçok hikmeti vardır. Bu hikmetleri öğrendiğimizde, Kur’an’da nesh olmasının değil, belki olmamasının bir kusur olduğunu öğreneceğiz.
Ve neshi Kur’an’da bir kusur olarak göstermeye çalışanların hilelerini neticesiz bırakacağız.
Şimdi maddeler halinde neshin hikmetlerini inceleyelim:
1-) İslami hükümlerin insanlığın ihtiyaçlarını karşılamak için olduğu bilinir. Bu ihtiyaçlar ise zamanın ve mekânın değişmesiyle değişebilir. Mesela, bir hükme ihtiyaç olduğu zaman Allah ihtiyacın halli için bir hükmü emreder. Daha sonra bu ihtiyacın ortadan kalkmasıyla o hükmü de ortadan kaldırarak onun yerine kulları için daha menfaatli ve hayırlı bir hüküm gönderir. Bu, kullar için daha kolay ve daha uygundur.
Ve bu mütehassıs bir doktorun tedavisinde hastalığın seyrine göre ilaçları değiştirmesine benzer. Evet, bütün peygamberler kalplerin doktoru ve insanların terbiye edicileri olarak gönderilmişlerdir. Her peygamberin şeriatı, içinde yaşadığı insanların ihtiyaçlarına uygun bir tarzda, tedricî olarak, Allah tarafından gönderilmiştir. Bir zaman hastanın tedavisi için verilen ilacın aynı hastaya bir müddet sonra verildiğinde onu hasta yapması gibi, bir zaman insanların menfaatine olan bir hükmün, bir zaman sonra onların zararına olması mümkündür. Ve böyle bir hükmü Allah’ın kaldırması hikmetinin ve merhametinin gereğidir.
2-) Allah, Arap kavmini 23 sene gibi kısa bir zamanda, yavaş yavaş terbiye etmiştir.
Bu terbiye, Kur’an’ı rehber edinmeyen başka kavimler için birkaç asırda bile mümkün olmazdı. Bu terbiyedeki başarının bir sırrı şudur ki: Allah onların kabiliyet ve güçlerine göre hükümler göndermiştir. Onların kabiliyet ve güçlerinin gelişmesi oranında Allah daha önceki hükmü kaldırarak başka bir hükmü getirmiştir.”
—-
İddia şu ki, Kuran 23 senede aşama aşama indiği için bazı ayetler “insanları bir emre alıştırmak” amaçlıdır ve sonraki ayetler ile bu “alıştırma” ayetlerinin hükmü kaldırılmıştır. Yukarıda alıntıladığım yazıda da bu fikir savunuluyor.
Bu duruma en sık örnek verilen ayetlerden birisini aktarmak istiyorum:
4:43 = “Ey inananlar, namaza yaklaşmayın ne söylediğinizi bilmeyecek kadar sarhoşken….”
İçkinin birden değil de aşama aşama yasaklanmış olduğu bilgisi, Nisa Suresi 43 ayetindeki bu kısmın hükmünün artık kalkmış olduğu kanısını oluşturmuştur. Kafalarındaki soru şudur: İçki yasaklanmıştır o halde bu ayet sanki içki yasak değil; içilebilir intibası uyandırmaktadır; o halde buna bir çözüm getirelim: “Nasih Mensuh”…
Bakın Ebubekir Sifil Süleyman Ateşi eleşirdiği bir makalesinde bunu nasıl açıkça dile getiriyor:
—-
Alıntıdır:
Hatta “Ayette günah olduğu bildirilen hamr ve meysir’in ne olduğunu ve bunlar hakkında İslamın son hükmünü inceleyelim:…”[27] demek suretiyle İslam’ın, hamr ve meysir hakkındaki “son hüküm” olan haramlık hükmünden önce daha değişik bir hükmü olduğunu zımnen kabul etmektedir.O halde soralım: “Kur’an’daki her ayetin hükmü vardır” diyen birisi olarak Ateş, hamr ve meysirin haram olduğunu bildirmeyen yukarıdaki ayet ile amel edilebileceği görüşünde midir? Keza, Ateş’e göre “Ey iman edenler, ne dediğinizi bilmeniz için sarhoş iken namaza yaklaşmayınız”[28] ayetinin de hükmü olmalıdır. Dolayısıyla müslümanların sarhoş olmalarının değil, sarhoş iken namaza yaklaşmalarının yasak olduğu bir zaman veya ortam bulunabilir yahut kişi sarhoş olmadıkça ve ne dediğinin farında oldukça içki içtiği halde namaz kılabilir iddiasında bulunabilir miyiz?Yine Ateş, müfessirlerin, yukarıda mealini yazdığımız ayeti neshettiğini söyledikleri “Ey iman edenler, şarap, kumar, dikili taşlar, ezlâm (şans okları) şeytan işi birer pisliktir. Bunlarndan kaçının ki kurtuluşa eresiniz…”[29] ayeti üzerinde dururken de şöyle demektedir: “Meysir’in mahiyetini ve insanların şarabın birden bire değil, kademeli olarak menedildiğini ve bu konudaki çeşitli görüşleri Bakara suresi: 219 ncu ayetin tefsirinde açıklamıştık.”[30]Demek ki Ateş’e göre hamr birden bire değil, kademeli olarak men edilmiştir. Peki hamrı nihai olarak mene den bu ayet dururken, Ateş’in sözünü ettiği o “kademe”leri teşkil eden ve hamrın haram olduğunu ifade etmeyen ayetlerle de amel edebilir miyiz?
——
Kur’an evrenseldir. Bütün ayetleri yürürlüktedir. Kuran bir öğüt, bir hatırlatmadır. Ayetleri detaylıdır. Her duruma cevap verir. Yeter ki bakmasını bilelim.
Yukarıdaki yazıya meseleye “içki” açısından bakılarak cevap verilebilir :
“Hadis ve sünneti Kuran’a ortak koşanlar bu ayetin, sarhoş edici içkileri yasaklayan ayet ile çeliştiğini iddia ederek bu ayeti inkar etmektedir. Müslümanların arasından, şeytana uyarak zina edenler, hırsızlık yapanlar, iftira edenler, ve alkollü içki kullananlar olabilir. Müslüman toplumu meleklerden oluşan bir toplum değildir. Rabbimiz, şeytana uyarak sarhoş olan bir müslümanın bu haliyle Allah’ın huzuruna durmamasını tembihliyor. (Edip Yüksel ayet çevirisi dipnotu)
 
Fakat ben başka bir açıdan bakacağım konuya…
Ayet ne diyor, “sarhoş iken ne dediğinizi bilinceye kadar”…

Şimdi bir bilgi paylaşmak istiyorum:

der
Bu bilgiyi aletli dalış yapanlar bilir.

Demek ki “sarhoşluk” sadece içki vb. şeyleri içmekle olmuyormuş….

Evet, bu bilgi sonrasında “dalış yapmak haramdır” fetvası bekliyor İslam alemi sizden… Haydi bekliyoruz…

9 thoughts on “Nisa Suresi 43. Ayet, Sarhoşluk ve Nesh

  1. İçkinin içinde birçok faydalı şeyler vardır ama bilesiniz ki günahı faydasından daha büyüktür yani Allah burada bile zevk için eglence için içilmesini yasaklıyo ne neshinden bahsediyorsunuz siz mesela size bir soru simdi domuz eti yiyen biri namaz kilamaz mi yada zina eden biri boy abdesti alip namazini kilamaz mi bir yasagimi var ickide boyle bisey sadece tek sart sarhos olmayacaksin ne dedigini bileceksin kendinde olacaksin o kadar ayetleri kendi kafaniza gore nesh etmeyin nesh demek bir yerden bir yere kolyalamak aktarmak demektir nesh kitaplar arasinda olmustur kitaplardan Allah onlarin gizlediklerinin bir cogunu kuranda aciklar bir cogunuda unutturur affeder bir cogunuda aciklarken nesh eder iste ya aynisini ya daha guzelini getirir anlastik mi bilmiyorsaniz bilene sorun onlar sozu dinlerler en guzeline uyarlar

  2. Emekleriniz için ALLAH razı olsun. Bu ayetten anladığımı naçizane karalamaya çalışacağım.

    Yüce ALLAH, birçok ayetinde bizlere KUR’AN ı anlatırken çeşitli örnekler verdiğini hatırlatır. Bu ayetteki “sarhoş iken” vurgulamasını da verilen bir örnek olarak değerlendiriyorum.

    Mealin bir adım daha ilerisine gidersek “sarhoş iken ne dediğinizi bilinceye kadar namaza yaklaşmayın. …” Benim anladığım; Yüce ALLAH, sarhoşluktan örnek vererek “namazlarımızda ne dediğimizi bilmemizi” istiyor. Yani ALLAH’ın huzurunda O’na anlıyorsak Arapça biliyorsak, bilmiyorsak bildiğimiz dilden, yani anladığımız şekilde söylememizi istiyor.

    Selam ve Dua ile,

    1. Kur an da nesh yoktur,bakara 106 yı örnek gösterenler,ayette gecen unutturursak! Kısmına ne cevap verecekler,ayet yerinde duruyor unutan varmı sorusuna ne cevap verecekler????En dogrusunu ALLAH bilir” bu ayet kendinden önceki kitaplardaki ayetlere atıf dır,Azıcik beyni olan anlar

  3. Nesh 3 türlüdür
    1. Kıraati vardır ama hükmü nesh olmuştur.
    2.hükmü vardır ama kıraati nesh olmuştur
    3.hem kıraati hemde hükmü nesh olunan vardır ki buda senin unutturursak lafina cevaptır

    1. Anlamayan arkadaşlar için tercüme edeyim:

      Halid arkadaş diyor ki:

      1) Kuranda bazı ayetler var ama sadece okuruz; hiç bir hükmü, geçerliliği, fonksiyonu yok..
      2) Bazı konular var ki o konuda ayet yok ama eskiden vardı silindi, kayboldu, Kitapta artık yazmıyor ama uygulaması duruyor
      3) Bazı ayetler de tamamen kayboldu; doğal olarak ayeti bilmediğimiz için içinde ne yazdığını da bilmiyoruz kayboldu gitti…

      Yorum sizin…

  4. Eğer ayet nesh oluyorsa,( bir kısmının neshinden bahsetmiyoruz ayetin nesh’inden bahsediyoruz) o zaman cünüplü iken abdest almak ve teyemmüm de ortadan kalkar ve cünüplü iken namaz kılınabilir

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir


*