Kur’an ayeti olmayan vahiyler

Kur’an ayeti olmayan vahiyler

Başlık olarak seçtiğim ifade bana ait değil. Ancak nesh gibi, recm gibi bazı meseleler gündeme gelince genellikle böyle ya da benzer bir ifadeyle cevap veriliyor. Bu konulara hiç girmeden önce bir alıntı yapmak istiyorum, sonra da bir soru gündeme getirmek istiyorum :

 “Peygamberimize (asm) gelen her emir ve yasak Allah’ın vahiyle bildirmesi sonucu oluyordu. Ancak bu emir ve yasakların bir kısmı sadece mana olarak geliyordu. Peygamber Efendimiz (asm) de onları ümmetine anlatıyordu. Diğerleri ise hem mana hem de lafız olarak geliyor ve Peygamber Efendimizin (asm) onlara hiç bir katkısı olmadan olduğu gibi kalıyordu. İşte bunlar Kur’an ayetleridir. Manası Allah’tan olup da anlamı Peygamber Efendimize (asm) ait olanalar veya Kur’an ayeti olmayan vahiyler ise Kur’an’a girmiyordu. Okunan bir Kur’an ayeti olmadığı için Kur’an’a girmeyen ayetler vardı.”

Peki soruyorum bunun Kur’andan delili nedir?

Çünkü burası önemli. Siz bir meseleyi Kur’anda araştırıyorsunuz ve asla öyle bir ayet olmadığını görüyorsunuz. Peki diyorsunuz bu neden “haramdır” denilmiş? Cevap şu oluyor: Evet doğrudur Kur’anda asla geçmez ama peygamberimiz haram kılmıştır. Peki peygamberimiz Kur’an’da olmayan bir haram gerçekten getirmiş midir?

Allah, kimsenin Kur’anın tek bir harfini bile kimsenin değiştirmeye gücünün yetmeyeceğine dair böyle niyeti olanlara tabiri caizse meydan okuyor. Peki hadisler için böyle bir şey söz konusu mu?

Sahih diye bilinen bir hadise dair Allah’ın böyle bir koruma taahhüdü var mıdır?

Yazının devamındaki ayetlerin bu yazı açısından ortak bir yönü var:

Bu ayetlerden anlıyoruz ki bu konularda insanlar peygamberimize sormuşlar. Allah ise bunu ayetlerde açıkça bize göstermiş.. Demem o ki, ayetlerin tamamı zaten insanlar için, Allah bazı ayetlerde insanların soru sormaları karşısında peygamberimizin ne diyeceğine dair yapılan özel vurgunun sizce anlamı ne olabilir? Acaba insanları bu yazının başlığında yer alan türden cümlelerden men etmek için olabilir mi?

Peki, Kuran’da hiç olmayan bir mesele hakkında Peygamberimizin Kuran dışı vahiy alarak haram-helal kıldığını iddia ettikleri meselelerin delili nedir?

 

Bakara/189

Sana, hilal şeklinde yeni doğan ayları sorarlar. De ki: Onlar, insanlar ve özellikle hac için vakit ölçüleridir. İyi davranış, asla evlere arkalarından gelip girmeniz değildir. Lakin iyi davranış, korunan (ve ölçülü giden) kimsenin davranışıdır. Evlere kapılarından girin, Allah\tan korkun, umulur ki kurtuluşa erersiniz.

Bakara/215

Sana (Allah yolunda) ne harcayacaklarını soruyorlar. De ki: Maldan harcadığınız şey, ebeveyn, yakınlar, yetimler, fakirler ve yolcular için olmalıdır. Şüphesiz Allah yapacağınız her hayrı bilir.

Bakara/217

Sana haram ayı, yani onda savaşmayı soruyorlar. De ki: O ayda savaşmak büyük bir günahtır. (İnsanları) Allah yolundan çevirmek, Allah\ı inkâr etmek, Mes-cid-i Haram\ın ziyaretine mani olmak ve halkını oradan çıkarmak ise Allah katında daha büyük günahtır. Fitne de adam öldürmekten daha büyük bir günahtır. Onlar eğer güçleri yeterse, sizi dininizden döndürünceye kadar size karşı savaşa devam ederler. Sizden kim, dininden döner ve kafir olarak ölürse, onların yaptıkları işler dünyada da ahirette de boşa gider. Onlar cehennemliktirler ve orada devamlı kalırlar.

Bakara/219

Sana, şarap ve kumar hakkında soru sorarlar. De ki: Her ikisinde de büyük bir günah ve insanlar için bir takım faydalar vardır. Ancak her ikisinin de günahı faydasından daha büyüktür. Yine sana iyilik yolunda ne harcayacaklarını sorarlar. “İhtiyaç fazlasını” de. Allah size ayetleri böyle açıklar ki düşünesiniz.

Bakara/220

Dünya ve ahiret hakkında (lehinize olan davranışları düşünün ve ona göre hareket edin). Sana yetimler hakkında soruyorlar. De ki: Onları iyi yetiştirmek (yüz üstü bırakmaktan) daha hayırlıdır. Eğer onlarla birlikte yaşarsanız, (unutmayın ki) onlar sizin kardeşlerinizdir. Allah, işleri bozanla düzelteni bilir. Eğer Allah dileseydi, sizi de zahmet ve meşakkate sokardı. Çünkü Allah güçlüdür, hakimdir.

Bakara/222

Sana kadınların ay halini sorarlar. De ki: O, bir rahatsızlıktır. Bu sebeple ay halinde olan kadınlardan uzak durun. Temizleninceye kadar onlara yaklaşmayın. Temizlendikleri vakit, Allah\ın size emrettiği yerden onlara yaklaşın. Şunu iyi bilin ki, Allah tevbe edenleri de sever, temizlenenleri de sever.

Mâide/4

Kendileri için nelerin helal kılındığını sana soruyorlar; de ki: Bütün iyi ve temiz şeyler size helal kılınmıştır. Allah\ın size öğrettiğinden öğretip avcı hale getirdiğiniz hayvanların sizin için yakaladıklarından da yeyin ve üzerine Allah\ın adınıanın (besmele çekin). Allah\tan korkun. Allah\ın hesabı pek çabuktur.

A’râf/187

Sana kıyameti, ne zaman gelip çatacağını soruyorlar. De ki: Onun ilmi ancak Rabbimin katındadır. Onun vaktini O\ndan başkası açıklayamaz. O göklere de yere de ağır gelmiştir. O size ansızın gelecektir. Sanki sen onu biliyormuşsun gibi sana soruyorlar. De ki: Onun bilgisi ancak Allah\ın katındadır; ama insanların çoğu bilmezler.

Enfâl/1

Sana savaş ganimetlerini soruyorlar. De ki: Ganimetler Allah ve Peygamber\e aittir. O halde siz (gerçek) müminler iseniz Allah\tan korkun, aranızı düzeltin, Allah ve Resulüne itaat edin.

İsrâ/85

Sana ruh hakkında soru sorarlar. De ki: Ruh, Rabbimin emrindendir. Size ancak az bir bilgi verilmiştir.

Kehf/83

(Resulüm!) Sana Zülkarneyn hakkında soru sorarlar. De ki: Size ondan bir hatıra okuyacağım.

Tâ-Hâ/105

(Resulüm!) Sana dağlar hakkında sorarlar. De ki: Rabbim onları ufalayıp savuracak.

Nâzi’ât/42

Sana kıyameti sorarlar: Gelip çatması ne zamandır? (derler.)

 

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir


*