Bu yazıda 16:81 ayetinin bütününü incelemeyeceğim.
16:81 Vallahu ceale lekum mimma halaka zılalen ve ceale lekum minel cibali eknanen ve ceale lekum serabile tekikumul harra ve serabile tekikum be’sekum, kezalike yutimmu ni’metehu aleykum leallekum tuslimun.
Ayetin meali : Allah, yarattıklarından sizin için gölgeler yaptı ve dağlarda da sizin için barınaklar var etti. Sizi sıcaktan koruyacak elbiseler ve savaşta sizi koruyacak zırhlar verdi. Böylece Allah, müslüman olasınız diye üzerinizde olan nimetini tamamlıyor.
Ayette sadece “serabile tekikum be’sekum” ifadesine odaklanıyorum. Aşağıda, değişik görüşlere sahip mealcilerden sizler için bir derleme yaptım. İTTİFAKLA hepsi aynı fikirde: Ayette “savaş için zırh” yazıyor.
veserâbîle takîkum besekum | |
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | savaşta zarardan koruyacak zırhlar |
Ali Bulaç Meali | sizi savaşınızda (zorluklara karşı) koruyacak giyimlikler |
Bahaeddin Sağlam Meali | savaşın şiddetinden koruyan zırhlar |
Bayraktar Bayraklı Meali | savaşta sizi koruyacak zırhlar |
Cemil Said | düşman silâhına karşı muhâfaza idecek zırh |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | savaşta sizi koruyacak zırhlar |
Diyanet Vakfı Meali | savaşta sizi koruyacak zırhlar |
Edip Yüksel Meali | sizi savaşlarınızda koruyacak elbiseler |
Elmalılı Meali (Orijinal) | harbde vikaye edecek esvablar |
Erhan Aktaş Meali | şiddetli darbelerden koruyacak giyisiler (zırh) |
Mehmet Okuyan Meali | savaşta sizi koruyacak elbiseler (zırhlar) |
Muhammed Esed Meali | koruyacak (savaş) giysileri |
Mustafa İslamoğlu Meali | savaşlarınızın darbelerinden korunacak elbiseler (imal etme yeteneği) |
Süleymaniye Vakfı Meali | sizi zor durumlarda koruyan elbiseler |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | savaşta koruyacak elbiseler |
Edip-Layth | and garments which protect you from attack. |
İbni Kesir | harbde muhafaza edecek zırhlar |
Ahmed Hulusi | savaşta koruyan zırhlar |
Rashad Khalifa | and garments that protect when you fight in wars. |
“Serabile” ye “zırh” demişler bakalım:
سِرْبَال : Hangi cinsten olursa olsun gömleğe/elbiseye denir (Ragıp El Isfahani, Müfredat)
Peki biz Kuran’da “libas” kelimesine de “elbise” anlamı verdik mi? Verdik. Ayette “serabil” kelimesi yerine “libas” yazsa idi yine “elbise” diye çevirecek miydik? Evet.. Bir de “sıyab” kelimesi var. Ona da “elbise” diyorlar. “serabil” kelimesi yerine “sıyab” yazsa idi yine “elbise” diye çevirecek miydik? Evet. Veya tam tersi, içerisinde libas veya sıyab geçen ayetlerde onun yerine “serabil” yazsa idi yine elbise diye çevirecek miydik? Evet. O halde biz Kuran’a hiç kafa yormadık, hiç anlamadık. Yap-boz bulmaca oynayan çocuğu düşünün. Elindeki bulmaca parçasını her boşluğa koymaya kalkar, mevzuyu anlamamıştır; oyunu boşluklara parça koymak olarak algılar. Bu durum da biraz buna benzemiyor mu? Siz 3 farklı kavramı birbiri ile aynı olarak anlıyorsanız, anlamamışsınız demektir. Elinizdeki parçayı her boşluğa koyuyorsunuz. (Bir de gömlek anlamı varmış bu kelimenin. Peki Yusuf Peygamberin gömleği “serabil” mi? Hayır. O konuya girmeyelim)
Haydi diyelim öyle olsun, serabil’e elbise diyelim de bu “zırh” nereden çıktı?
“serâbîle takîkum besekum”
Sizi (1) BESEKUMUNUZDA (2) KORUYACAK/TAKVA (3) SERABİL.
1 numaralı kavram’a savaş denilmiş, serabil de olsa olsa zırh olur diye yorum yapılmış olsa gerek.
21:80 Ve sizi savaşlarınızda korusun diye ona zırh yapmayı öğrettik. Artık şükreder misiniz? (Edip Yüksel Meali)
Ve allemnahu san’ate lebusin lekum li tuhsınekum min be’sikum, fe hel entum şakirun.
Ayette “lebusin” ifadesi az önce gördüğümüz “libas” kelimesi; ZIRH demişler bu sefer de buna. “sizi korusun” diye çevirdikleri “tuhsınekum” ifadesi. E siz “tekikum” (takva) ya da “sizi korusun” demiştiniz. “be’sikum” a da “savaşlarınızda” demişler.
E siz “kıtal” kavramına da savaş diyorsunuz, yeri geliyor “cihad” kavramına da savaş diyorsunuz. (59:14’te hem kıtal (savaş dedikleri) hem BES kavramı aynı ayette geçiyor)
Çok mu zor oturup ayeti anlamaya çalışmak!
Yazıyı uzatmayacağım. Ayetleri verdim, bizzat kendiniz çalışabilirsiniz.
Göstermek istediğim şu: İsterse “yalnızca Kuran” desin, isterse “hadisler olmadan Kuran anlaşılamaz” desin; hiç fark etmiyor; mealler TEK BİR KAYNAKTAN besleniyor. Nereden besleniyor? Kuran’dan değil; o kesin.
Allah’ın ayette belirttiği gibi “üzerimizde olan nimetini tamamlamasını” bize savaşta ZIRH VERMESİ olarak anlıyor ve bundan rahatsızlık duymuyorsanız, pek ala! Söyleyecek söz yok!
Sormak isterim acaba kaç kere savaşa katıldılar, kaç kere zırh giydiler?
Not: Ayette geçen “takva” kavramı size ipucu olsun. Ayette ne dağ var, ne gölge var, ne barınak var… Ayet Allah’ın sizin üzerinizdeki her an gözlemleyebileceğiniz bazı nimetlerini anlatıyor. Öyle ki sonunda umulur ki (lealle) tuslimun olacağız.
SERABİL DAĞI olabilir mi !!! https://www.gomhuriaonline.com/Gomhuria/387748.html inceleyin.