Rüku ne demek?

Rüku ne demek?

 

Maide 55’de “rüku” eyleminin SALAT’ın içerisinde bir eylem olmadığına dair ipucu elde ediyoruz:

 

Ama öncesinde bu ayetin çevirisindeki farklılıklara bir bakalım:

……….namazlarını kılan zekatlarını veren ve rükû eden müminlerdir.

……….. olanlardır ki namaza devam ederler ve rükû’ halinde zekât verirler

……….. Allah’a tam boyun eğerek namazlarını hakkıyla ifa eden, zekâtlarını veren müminlerdir.

……… bir de rükû eder bir halde namazı/duayı yerine getirip, zekâtı vererek iman edenlerdir.

………. namazı gözetip alçak gönüllü olarak zekatı veren müminlerdir.

 

Hemen bütün çevirmenler “rüku”nun ayrı bir eylem olmadığını düşünerek ya namazın ya zekatın tamamlayıcı eylemi olarak çevirmişler.

 

Hele bir çevirmen bir de “rivayet” bulmuş ki ibret almaya değer:

 

Sizin veliniz ancak Allah, O’nun peygamberi ve namaz kılıp rükû halinde zekât (sadaka) veren müminlerdir

Çeviri açıklaması:

(Ebu Zer şöyle diyor: “Bir gün Hz. Resulullah ile birlikte öğle namazı kıldığımız bir sırada, bir dilenci mescittekilerden sadaka istedi, fakat ona kimse bir şey vermedi. Bu sırada Hz. Ali rükû halindeydi. Elinin küçük parmağını dilenciye doğru uzattı, o parmağında yüzük vardı. Dilenci gidip yüzüğü parmağından çıkarıp aldı. Bunu gören Hz. Resulullah Allah’a yakararak, “Allahım! Kardeşim Musa sana, “Rabbim! Gönlümü aç, işimi kolaylaştır ve dilimdeki düğümü çöz ki, sözümü anlasınlar. Ailemden bana bir yardımcı ver. Kardeşim Harun’u. Onunla kuvvetimi arttır. Onu işime ortak et ki, seni çokça tespih edelim. Şüphesiz sen bizi görensin” diye dua etti. Sen de ona, “Senin isteklerin sana verildi, Ey Musa!” diye vahyettin. Allah’ım! Ben de senin kulun ve peygamberinim, benim de gönlümü aç, işimde kolaylık sağla, ailemden Ali’yi, bana yardımcı kıl, onunla kuvvetimi arttır.”
Ebu Zer diyor ki: “And olsun Allah’a, henüz Hz. Resulullah sözünü tamamlamadan Cebrail “Sizin veliniz ancak Allah, onun peygamberi ve de namaz kılan ve rükû halinde zekat veren müminlerdir” ayetini indirdi.)

“Rüku” nun hangi anlama geldiğine ileride bakacağım. Ancak bu yazıda “ön kabul”ün anlayışı nasıl değiştirdiğini görmüş olduk. “Rüku eşittir namazda yapılan bir eylem” diye düşünmez isek çeviri şu şekilde olacaktı:

Onlar ki XXX yaparlar ve YYYY yaparlar ve ZZZ’dirler.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir


*