Kuran çoğunlukla erkeklere mi hitap ediyor?

Kuran çoğunlukla erkeklere mi hitap ediyor?

Kuran’da hitap  erkeğe ve/veya kadına ise bu ayetlerde özellikle belirtiliyor. Bunun haricindeki “sadece erkeklere hitap” imiş gibi durumlar Arapça’nın özelliğinden kaynaklanıyor.

Fakat benim gibi şüpheci biri iseniz şu soruyu sorabilirsiniz. Gramer kuralları da zamanla değişim gösterebilir. Şimdi nereden bileceğiz karşımızdaki bir durumu kurtarmak için yorum mu yapıyor yoksa gerçeği mi söylüyor?

Bunun cevabını yine Kuran veriyor. Arapça bilmediğimi ve Kuranı Arapçasından okumasını bildiğimi sık sık dile getiriyorum. Şuna dikkat çekmek isterim ki “Kuran çoğunlukla erkeklere mi hitap ediyor” sorumun cevabını bana Kuran verdi. Bu konudaki kuralı bana Kuran öğretti.

Şimdi öncelikle bilinen bir yanlıştan ve bu yanlış üzere yapılmış hatalı bir çeviri ile ilk örneğimizi verelim:

44:54 Böyle işte ve onları evlendiririz iri gözlü hurilerle.

Bilinen yanlış erkeklere ahirette ödül olarak verilecek adına huri denen çok güzel kızların olduğu bilgisidir. Şimdi ayetin Latin harflerle Arapça transkriptini verelim:

Keżâlike ve zevvecnâhum bihûrin ‘în(in)

Kırmızı ile renklendirdiğim yerde yazan “hum” zamiri ile ilgili internette bulduğum bir Arapça gramer sitesinden aldığım  bilgiyi sizinle paylaşıp sonra söylemek istediğim yere geleceğim:

l1

Peki şimdi ne oldu? Ayette kullanılan işaret zamiri Arapça kurala göre erkekleri mi kastediyor. Bu yüzden mi ayette “huri”lerle evlenecek olanlar “erkekler”?

Kuran sürekli olarak kendi açıklamasını yapar. Bu açıklama kelimelerin analamlarının açıklaması olabileceği gibi gramer kurallarının kullanımının da açıklaması olabilmektedir.

33:35 ayetine dikkat edelim. Ayette erkekler ve kadınlar ayrıntılı olarak birlikte sayıldıktan sonra “onların” diye çevrilen kısmın Arapça karşılığı ne imiş birlikte bakalım:

33:35 Müslüman erkekler ve müslüman kadınlar, inanan erkekler ve inanan kadınlar, söz dinleyen erkekler ve söz dinleyen kadınlar, doğru sözlü erkekler ve doğru sözlü kadınlar, sabreden erkekler ve sabreden kadınlar, saygılı erkekler ve saygılı kadınlar, yardımsever erkekler ve yardımsever kadınlar, oruç tutan erkekler ve oruç tutan kadınlar, iffetli erkekler ve iffetli kadınlar, ALLAH’ı çok anan erkekler ve çok anan kadınlar; işte ALLAH onların hepsine bağışlanma ve büyük bir ödül hazırlamıştır.

İnne-lmuslimîne velmuslimâti velmu/minîne velmu/minâti velkânitîne velkânitâti ve-ssâdikîne ve-ssâdikâti ve-ssâbirîne ve-ssâbirâti velḣâşi’îne velḣâşi’âti velmutesaddikîne velmutesaddikâti ve-ssâ-imîne ve-ssâ-imâti velhâfizîne furûcehum velhâfizâti ve-żżâkirîna(A)llâhe keśîran ve-żżâkirâti e’adda(A)llâhu lehum maġfiraten veecran ‘azîmâ(n)

Bakın “hum” zamiri erkek ve kasının birlikte anıldığı bir topluluk için birlikte kullanılmış. Bundan daha güzel ve net bir örnek olmaz. Demek ki , yukarıda “huri” bahsi geçen ayette “hum” ifadesinin geçmesi ayetin erkeklere hitap ettiğinin tek başına delili olamaz.

Bunu Arapça bilmiyor birisi olarak tamamen Kuranı incelememden ve mantık yürütmemden çıkarıyorum.

Bu yazıyı yazmayı uzun süredir düşünüyordum fakat Arapça bilmediğimden  biraz hadsizlik olacağını düşündüğüm için bu bulgularımı paylaşmamıştım. Fakat az önce HaberTürk’te Mehmet Okuyan aynı örnekleri vererek aynı söylemde bulundu ve o zaman yazımı paylaşma kararı verdim.

Bu yazının başlığını bir kenara bırakın. Başlığı değiştiriyorum: “Kuranı samimiyetle inceleyen herkes uğraşı oranında Kuran’ı anlar.”

İnşallah sonunda anlayanlardan olurum/oluruz.

 

9 thoughts on “Kuran çoğunlukla erkeklere mi hitap ediyor?

  1. Kıymetli Halim,

    Alıntı yapmış olduğunuz kaynak zaten kuralı yanlış ifadelendirmiş.

    “Hum” zamiri sadece erkeklerden oluşan bir çokluk için kullanılmaz.
    Arapça’da, ve eril-dişilik ayrımı olan benzeri bir çok dilde; eğer bir topluluk içinde tek bir tane dahi erkek olsa, geri kalanı bayan da olsa ifade erilleşir/müzekker olur.

    Selametle..

    Berkay

    sonsuzlukkulesi.com
    kuranharitasi.com

    1. Evet fark etmiştim ama şunu alt metinde diyebilmek için için koydum; “düşünün konuyu Arapça bilmeden araştırmak ne kadar zor ve yine düşünün Kuran buna bile fazla gerek bırakmıyor cevabı; kuralı kendisi veriyor.”

      Bu arada “kuranharitasi.com” çok güzel bir site olmuş. Emek verenlerden Allah razı olsun.

  2. İlk aşaması tamamlandı, şu an “kök” kelimelerin İngilizce bir siteden çevirisini yapıyoruz..
    Eğer sizin de araştırmasını yaptığınız bir kök anlam varsa, Türkçe olası anlamlarını olur da kaydederseniz şayet, bizimle de paylaşırsanız herkese açmış oluruz. Minik de olsa desteğiniz olabilir 🙂

    Selamlar.

  3. Berkay bey , ben mi yanlış anladım acaba?Minikte olsa diye yazmışsınız ya.Bana kibir dolu bir ifade gibi geldi.Yanlış anlamış olmayı ümit ediyorum.

  4. Merhaba,

    Misal maide5da ey iman edenler diyor. Ama devamında kadınlara yaklaşmak diyor. Yahut başka ayetlerde de ey iman edenler diyip kadınlarla ilgili emirler verilen ayetler var. Bu durumda ey iman edenler hitapları herzamanki kadınları da kapsamıyor oluyor. Bu ayetleri nasıl anlayacağız. Maide6daki kadınlara yaklaştıysanız ayetini?

    1. Baştaki “ey iman edenler” hitabının hem erkeğe hem kadına olduğuna şahit oldu isek, sonra ilkeli olmak gereği öyle devam etmemiz, gerisini de iman edenlere hitap olarak anlamak gerek. Ama maalesef öyle yapmıyorlar. Nisa’ya kadın demekte ısrar ediyorlar. Nisa’ya kadın diyemezlerse bütün fildişi kuleleri yıkılıyor çünkü.

      Maide 6’nın bütün mealleri baştan aşağıya yanlış. Maide 6 “salat” için gereken “üye olmayan giremez” bildirgesi. Salat’ı anlayacağız ki Maide 6’yı anlayacağız. Ne tuvalet var orada (haşa) ne başka bir şey.

    1. Bulgularımı yazayım:

      4.1’de “insan” yazmıyor. el-NAS yazıyor. (Hatta “ya eyyuha” nın bir nida mı olduğu da kesin değil. ) Orada el-nas’a sesleniliyor.

      El nas’ın oluşumuna atıf var. El-nas’tan ricaller ve nisaların oluşumu anlatılıyor. Konunun yaratılış ile ilgisi yok. Ahlaki ilkelenmeler ile ilgili. Rab geçen ayetler eğitimle ilgilidir. Kimi yerde Allah kimi yerde rab kimi yerde rahman gibi kullanımla öylesine değil her birinin anlam haritasında oturduğu yerler var.

      Nisa 2’de neden yetimlere geçiyor bu sorunun ardına düşülmeli. İşte bunu söylüyorum bu Kitabı yarı mealden yarı Kurandan anlamaya çalışırsak iş çıkmaza giriyor. Aslında meal mantığında da tutarsızlık var. 1. ayette bize yaratılışımız hatırlatılıyor sonra pat diye yetimlere geçiliyor. Yine bağlam yok. Demek ki bir yerde yanlışlık var. Kesin olarak anlam bağını kurabilmemiz lazım.

      Maalesef kesin ve net ifadeler yazamıyorum. Yazamadıkça da mealler daha tutarlı sonuçlar sunduğu için çoğunluk oradan kopmak istemiyor.

kuranincelemesi için bir cevap yazın Cevabı iptal et

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir


*